Demacia

Prestijli bir askeri geçmişe sahip olan kudretli ve düzenli Demacia Krallığı'nın halkı, her zaman adalet, onur ve görev bilincine büyük önem vermiştir ve kültürel mirasıyla gurur duyar. Ancak tüm bu yüce prensiplere rağmen, büyük ölçüde kendine yeten bu ülke son yüzyıllarda giderek daha da dışarıya kapalı bir hale gelmiştir.

Günümüzde Demacia karışıklıklarla boğuşmaktadır.

Başkent Büyük Demacia Şehri, Rün Savaşlarının dehşetinden kaçanlar için bir sığınak olarak, petrisit üstüne inşa edilmiştir. Bu tuhaf beyaz taş, büyü enerjisini soğurur. Kraliyet ailesi şehrin dışında kalan kasabaların, köylerin, ormanların ve zengin mineral kaynaklarına sahip dağların savunmasını hep buradan yürütmüştür.

Ancak Kral Jarvan III'ün ani ölümünün ardından, diğer soylu aileler kralın tek vârisi genç Prens Jarvan'ın tahta çıkışını henüz onaylamış değil.

Sıkı sıkıya savunulan sınırların ötesinde yaşayanlara yönelik kuşku hiç durmadan artarken, çoğu eski müttefik bu çalkantılı dönemlerde güvende kalmak için başka kapıları aşındırmaya başladı bile. Hatta bazıları Demacia'nın altın çağının artık geride kaldığını ve eğer halkı, değişen dünyaya ayak uyduramazsa (ki çoğu kişi bunun mümkün olmadığını düşünmektedir) krallığın çöküşünün kaçınılmaz olduğunu bile fısıldıyor.

Dünyadaki tüm petrisit bir araya gelse bile Demacia'yı kendisinden koruması mümkün olamaz.